Meğer Herkes Yanlış Biliyormuş! Cep Telefonlarının Yaydığı Radyasyon İnsanlar İçin Gerçekten Tehlikeli Mi?

Cep telefonları, bilgisayarlar, akıllı televizyonlar ve daha birçok teknolojik ürün, günümüzde frekanslar yolu ile çalışma prensibine sahip.

Bu durum, teknolojik aletler için bir ‘korku’ durumu yaratırken, özellikle gün boyu saatler geçirilen akıllı telefonlar için radyasyonun bir tehdit olup olmadığını akıllara getiriyor. Peki milyarlarca insanın elinden düşürmediği, bazılarının yatarken dahi yatağının altına koyduğu akıllı telefonlar, gerçekten de insanlar için tehlikeli radyasyon yayıyor mu?

TELEFONLARIN RADYASYON SEVİYESİ KORKUTUCU DEĞİL

Bu sorunun cevabı, son yapılan araştırmalara göre hayır.

İyonlaştırıcı radyasyonu tespit etmek için kullanılan Geiger sayacı, normal bir oda koşullarında 22 CPM (dakikada 22 iyonize edici ışın) göstermekte.


Bu cihaz açık bir akıllı telefona tutulduğunda 23, arama yapan bir akıllı telefona tutulduğunda ise 24 CPM’i gösteriyor. Değerler arasındaki bu fark, yok denecek kadar az şeklinde açıklanırken, birkaç iyonize edici ışının fazla ya da az olması ise insan sağlığı açısından hiçbir etki yaratmamakta.

AKILLI TELEFONLAR RADYOAKTİF DEĞİLDİR

Bu durumun temel sebebi, telefonların bilinenin aksine radyoaktif olmamalarından kaynaklanıyor. Telefonların yanı sıra, bilgisayarlar, televizyonlar ya da akıllı saatler de çalışma prensipleri gereği çoğu zaman radyoaktif cihazlar ile karıştırılıyor.

Bu akıllı cihazların radyoaktif olmaması, onların tamamen zararsız olduğunu göstermiyor. Ancak uranyum ve benzeri maddelerde yapılana benzer olarak, dakikada on binlerce iyonize edici ışık yayarak cihazların DNA parçalama tehditi de söz konusu değil.

TELEFONLAR KANSER RİSKİNİ YÜKSELTİYOR MU?

Yapılan araştırmalar, telefonların kanser riskini artırıp artırmadığı hakkında net bir bilgi sunmasa da, bu doğrultuda emareler barındıran çalışmalar dahi söz konusu artışın dikkate alınmayacak kadar küçük yüzdelerle ifade edildiğini belirtiyor.

Özetle uzmanlar, telefonlar hakkındaki korku dolu anlatılar bir şehir efsanesi olduğunu söylemelerine karşın, gerek görmedikçe telefon kullanmanın anlamlı olmadığını belirtmekte ve telefonla uyumamanın daha mantıklı bir yol olacağını aktarmakta.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir